Kurumlar Vergisi Vergi

Taşınmaz Satış Kazancında İstisna Uygulaması

Kurumların (yani dar mükellefler dahil) en az 2 tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile (yurtiçi ya da yurtdışında bulunması farketmemektedir.) aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançların % 75’ine istisna uygulanır . İstisnanın amacı, kurumların bağlı değerlerinin ekonomik faaliyetlerde daha etkin bir şekilde kullanılmasına olanak sağlanması ve kurumların mali bünyelerinin güçlendirilmesidir. Daha evvel 5422 sayılı mülga Kurumlar Vergisi Kanunu’nda yer alan Gayrimenkul ve İştirak Hisseleri Satış kazancı istisnası 5520 sayılı kanunla sürekli hale gelmiştir. 

KVK Md. (5-1/e)

 Yukarıdaki açıklamaların ve kanun hükmünün değerlendirilmesi sonucunda, istisna kapsamında değerlendirilen varlıkların aşağıdaki gibi olduğu anlaşılmaktadır:

İŞTİRAK HİSSELERİ
TAŞINMAZLAR
(Medeni Hukuk Tanımı)
KURUCU SENETLERİRÜÇHAN HAKLARI
Anonim şirketlerin
ortaklık payları
veya hisse senetleri 
Arazi Anonim şirketler ile
eshamlı komandit
şirketlerin sermaye
artırımına
gitmeleri durumu
Limited şirketlere
ait iştirak payları
Tapu siciline
ayrı sayfaya
kaydedilen bağımsız
ve sürekli haklar
 Yeni Hisse Senedi rüçhan hakkı
 kuponlarını (öncelikli alım hakkı)
 başkalarına satmaları durumu
Sermayesi paylara
bölünmüş komandit
şirketlerin KOMANDİTER
ortaklarına ait ortaklık payları (adi komandit yok)
Kat mülkiyeti kütüğüne kayıtlı
bağımsız bölümler 
 
İtibari değeriyle alınmalıdır,
nominal değeriyle alınırsa
YENİ İKTİSAP sayılır. 
İş ortaklıkları ile
adi ortaklıklara ait
ortaklık payları
Maden İşletme hakkı Tapu Siciline kaydedilmediği sürece bu kapsamda değerlendirilmeyecektir.
 
Bedelsiz alınan hisse senetleri ile rüçhan
hakkı kullanılmak suretiyle alınan hisse
senetlerinde iktisap tarihi sahip
olunulan eski hisse senetlerinin tarihi sayılacaktır.
Kooperatiflere ait
ortaklık payları 
   
Sermaye Piyasası
Kanununa göre
kurulan yatırım ortaklıkları
HİSSE senetleri  (yatırım fonlarının katılma belgeleri iştirak hissesi olarak kabul edilmemektedir.)
   

Taşınmaz Satış Kazancında İstisna Uygulaması

İstisna satışın yapıldığı dönemde uygulanır.  Satışın yapıldığı dönemde uygulanmasından kasıt satış kazancının %75’lik kısmının istisna koşullarının sağlanması halinde Kurumlar Vergisi’nden istisna olacağı, %25’lik kısmı üzerinden ise Kurumlar Vergisi hesaplamaları yapılacağıdır. 
 
Örneğin, 400.000 TL- istisna satış kazancımız olduğunu düşünelim;
Bunun %75’i olan 300.000 TL 679 – Diğer Olağandışı Gelir ve Karlar hesabına ardından da 590- Dönem Net Karı hesabına aktarılır, ancak vergi %25’lik kısım olan 100.000 tl üzerinden hesaplanmalıdır. 
 
İstisnadan yararlanan kısım, satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar özel bir fon hesabında tutulacaktır.
Fon hesabına alınma işlemi kazancın elde edildiği takvim yılını izleyen yıl başından başlayarak kazancın  beyan edildiği tarihe kadar yapılması gerekmektedir. (3 seri No’lu K.V.G.T) Beyanname verme süresi geçilmemelidir.  
Muhasebe düzeni açısından yapılacak işlem izleyen dönem açılış fişinde satış kazancını 570 – Geçmiş Yıl Karlarına atmak ve satış kazancının istisnaya tekabül eden kısmını (yukarıdaki örnekte 300.000 TL; 570 – Geçmiş Yıl Karları hesabının borçlandırılması suretiyle 549 – Özel Fonlar hesabına aktarmaktır.
 
 Örneğin: 2015 yılında elde edilen kazanç 01.01.2016 tarihinden başlayarak mükellefin 2015 beyanını verdiği 25 Nisan 2016 tarihine dek fon hesabına alınmalıdır. Peki mükellef kurum 2015 yılında elde ettiği bu kazancı 2016 yılı başından başlayarak değil de 2015 yılında kaydetmek isterse ne yapmalıdır? Bu durumda elde edilen kazanç önce kanunen kabul edilmeyen gider olarak matraha ilave edilmeli sonra istisna olarak kurum kazancından düşülmelidir.
İstisna satışın yapıldığı dönemde uygulanır.  Satışın yapıldığı dönemde uygulanmasından kasıt satış kazancının %75’lik kısmının istisna koşullarının sağlanması halinde Kurumlar Vergisi’nden istisna olacağı, %25’lik kısmı üzerinden ise Kurumlar Vergisi hesaplamaları yapılacağıdır. 
 
Örneğin, 400.000 TL- istisna satış kazancımız olduğunu düşünelim;
Bunun %75’i olan 300.000 TL 679 – Diğer Olağandışı Gelir ve Karlar hesabına ardından da 590- Dönem Net Karı hesabına aktarılır, ancak vergi %25’lik kısım olan 100.000 tl üzerinden hesaplanmalıdır. 
 
İstisnadan yararlanan kısım, satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar özel bir fon hesabında tutulacaktır.
Fon hesabına alınma işlemi kazancın elde edildiği takvim yılını izleyen yıl başından başlayarak kazancın  beyan edildiği tarihe kadar yapılması gerekmektedir. (3 seri No’lu K.V.G.T) Beyanname verme süresi geçilmemelidir.  
Muhasebe düzeni açısından yapılacak işlem izleyen dönem açılış fişinde satış kazancını 570 – Geçmiş Yıl Karlarına atmak ve satış kazancının istisnaya tekabül eden kısmını (yukarıdaki örnekte 300.000 TL; 570 – Geçmiş Yıl Karları hesabının borçlandırılması suretiyle 549 – Özel Fonlar hesabına aktarmaktır.
 
 Örneğin: 2015 yılında elde edilen kazanç 01.01.2016 tarihinden başlayarak mükellefin 2015 beyanını verdiği 25 Nisan 2016 tarihine dek fon hesabına alınmalıdır. Peki mükellef kurum 2015 yılında elde ettiği bu kazancı 2016 yılı başından başlayarak değil de 2015 yılında kaydetmek isterse ne yapmalıdır? Bu durumda elde edilen kazanç önce kanunen kabul edilmeyen gider olarak matraha ilave edilmeli sonra istisna olarak kurum kazancından düşülmelidir.

  • taHSİLAT ŞARTI
  • İŞLETMEDEN ÇEKİLMEMELİDİR (tıklayınız)
  • BEDELSİZ İKTİSAP DURUMU
  • DEVİR HALİ
  • İSTİSNA DÜZENLEMELER VAR MIDIR ? 

Bedelsiz olarak iktisap edilen hisse senetlerinde, hisse senetlerinin elde edilme tarihi olarak , sahip olunan ESKİ hisse senetlerinin elde edilme tarihi esas alınır .


KONUYLA İLGİLİ OLARAK ÖZELLİK ARZ EDEN DİĞER HUSUSLAR

  • Taşınmaz ilgili kurum adına tapuya TESCİLLİ olmalıdır. (Satış Vaadi sözleşmesi ya da satışı öngörülen tescilsiz gayrimenkullerin tescil şartını ihlal ettiği tabiidir.) Ancak, İnşaat halindeki binanın aktifte bulundurma süresinin başlangıç tarihi olarak İNŞAATİN BİTTİĞİ TARİH esas alınacaktır.
  • Bütünleyici parçalar istisnadan faydalanır, ancak eklentiler istisnadan faydalanamaz.
  • Alımdaki ve satımdaki gaye istisnanın amacına uygun olmalıdır. Aksi halde istisnadan faydalanılamaz. Yani Al-Sat/Kazanç amacı olmamalıdır. Amaç firmaların mali bünyelerini güçlendirmektir.. 
  • Bedelsiz Devir - Trampa, Temlik nakit girişi istisna kapsamında değerlendirlmemektedir. Ancak mevcut borçlar karşılığı rızaen / icra yoluyla satış ya da KAMULAŞTIRMA sayılacaktır. Çünkü finansman olanakları genişlemektedir.
  • İstisna kapsamındaki değerlerin satışından kaynaklanan alacaklar için alınan faiz, komisyon vb. gelirler ile hesaplanan kur farkları, vade farkları istisna kazancın tespitinde dikkata alınmayacaktır. Satış bedelinin döviz üstünden belirlenmesi de bu durumu değiştirmeyecektir. Ancak, yabancı paraların ya da alacakların değerlemesinden kaynaklanan unsurlar vergi matrahının tespitinde gelir veya gider unsuru olarak dikkate alınacaktır. Giderlerle ilgili olarak da, İştirak hisseleri alımıyla ilgili finansman giderleri hariç olmak üzere, kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlara ilişkin giderlerin kanunen kabul edilmeyen gider olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.
  • Grup şirketlerinin de ayrı tüzel kişiliği bulunduğundan istisnadan yararlanmasında herhangi bir engel bulunmamaktadır. ( Ancak işletmeye nakit girişi olması şarttır.)
  • (5-1/e) uygulaması açısından tasfiye ve birleşme olursa hüküm ihlal edilmiş sayılır.
  • Yapı Kooperatifleri belirli şartlar dahilinde Kurumlar Vergisi'nden muaf tutulmuşlardır.  Muafiyet şartlarını ihlal eden kooperatifler açısından (5-1/e) maddesinde yer alan Taşınmaz Satış Kazancı İstisnası önem arz etmektedir.  Kooperatiflerin amaçlarını gerçekleştirdikten sonra kalan fazla arsa veya konutu elden çıkarmaları halinde doğan kazanç istisnaya konu olabilmektedir.
  • Holding şirketlerinin bu istisna karşısındaki durumu da özellik arz etmektedir. Holdingler esasen başka şirketlere iştirak etme amacıyla kurulmuş olan kuruluşlardır. Dolayısıyla iktisap olan iştirak hisselerinin istisnadan faydalanabilmesi için ticari amaçla iktisap edilmediğinin ispat edilmesi gerekmektedir. Taşınmazlar açısından bakıldığında, Holding şirketlerinin esas faaliyetinin taşınmaz ticareti olmaması nedeniyle taşınmaz satış kazancı istisnasından faydalanabilmeleri mümkün olacaktır.
  • Grup şirketleri için istisna uygulaması mümkündür. Ancak, ekonomik açıdan şirketlere ilave sağlamayan işlemler istisna kapsamında yer almayacaktır. 
  • Sahip olunan arsanın kat karşılığı inşaat karşılığında devredilmesi bu istisnadan faydalanamaz. Burada bir malın başka bir malla değiştirilmesi söz konusu olup, mali bir iyileşmeden söz edilemez.

Yazar Hakkında

Ferhat Gökçe

Yorum Yaz