Kurumların (yani dar mükellefler dahil) en az 2 tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile (yurtiçi ya da yurtdışında bulunması farketmemektedir.) aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançların % 75’ine istisna uygulanır . İstisnanın amacı, kurumların bağlı değerlerinin ekonomik faaliyetlerde daha etkin bir şekilde kullanılmasına olanak sağlanması ve kurumların mali bünyelerinin güçlendirilmesidir. Daha evvel 5422 sayılı mülga Kurumlar Vergisi Kanunu’nda yer alan Gayrimenkul ve İştirak Hisseleri Satış kazancı istisnası 5520 sayılı kanunla sürekli hale gelmiştir.
KVK Md. (5-1/e)
Aşağıda belirtilen kazançlar, kurumlar vergisinden müstesnadır:
…………………….
………………….
e) Kurumların, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançların % 75’lik kısmı. (Taşınmazların; kaynak kuruluşlarca, kira sertifikası ihracı amacıyla varlık kiralama şirketlerine satışı ile 21/11/2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu kapsamında geri kiralama amacıyla ve sözleşme sonunda geri alınması şartıyla, finansal kiralama şirketlerine satışı ve varlık kiralama ile finansal kiralama şirketlerince taşınmazın devralındığı kuruma satışından doğan kazançlar için bu oran % 100 olarak uygulanır ve bu taşınmazlar için en az iki tam yıl süreyle aktifte bulunma şartı aranmaz. Ancak söz konusu taşınmazların; kaynak kuruluş, kiracı veya sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerin yerine getirilememesi hâli hariç olmak üzere, varlık kiralama veya finansal kiralama şirketi tarafından üçüncü kişi ve kurumlara satılması durumunda, bu taşınmazların kaynak kuruluşta veya kiracıdaki varlık kiralama veya finansal kiralama şirketine devirden önceki kayıtlı değeri ile anılan kurumlarda ayrılan toplam amortisman tutarı dikkate alınarak satışı gerçekleştiren kurum nezdinde vergilendirme yapılır.). (**)Bu istisna, satışın yapıldığı dönemde uygulanır ve satış kazancının istisnadan yararlanan kısmı satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar pasifte özel bir fon hesabında tutulur. Ancak satış bedelinin, satışın yapıldığı yılı izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar tahsil edilmesi şarttır. Bu süre içinde tahsil edilmeyen satış bedeline isabet eden istisna nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler ziyaa uğramış sayılır.İstisna edilen kazançtan beş yıl içinde sermayeye ilave dışında herhangi bir şekilde başka bir hesaba nakledilen veya işletmeden çekilen ya da dar mükellef kurumlarca ana merkeze aktarılan kısım için uygulanan istisna dolayısıyla zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler ziyaa uğramış sayılır. Aynı süre içinde işletmenin tasfiyesi (bu Kanuna göre yapılan devir ve bölünmeler hariç) halinde de bu hüküm uygulanır.Bedelsiz olarak veya rüçhan hakkı kullanılmak suretiyle itibari değeriyle elde edilen hisse senetlerinin elde edilme tarihi olarak, sahip olunan eski hisse senetlerinin elde edilme tarihi esas alınır.Devir veya bölünme suretiyle devralınan taşınmazlar, iştirak hisseleri, kurucu senetleri ve intifa senetleri ile rüçhan haklarının satışında iki yıllık sürenin hesabında, devir olunan veya bölünen kurumda geçen süreler de dikkate alınır.Menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanmasıyla uğraşan kurumların bu amaçla ellerinde bulundurdukları değerlerin satışından elde ettikleri kazançlar istisna kapsamı dışındadır.
Yukarıdaki açıklamaların ve kanun hükmünün değerlendirilmesi sonucunda, istisna kapsamında değerlendirilen varlıkların aşağıdaki gibi olduğu anlaşılmaktadır:
İŞTİRAK HİSSELERİ | TAŞINMAZLAR(Medeni Hukuk Tanımı) | KURUCU SENETLERİ | RÜÇHAN HAKLARI |
Anonim şirketlerinortaklık payları veya hisse senetleri | Arazi | Anonim şirketler ile eshamlı komandit şirketlerin sermaye artırımına gitmeleri durumu | |
Limited şirketlere ait iştirak payları | Tapu siciline ayrı sayfaya kaydedilen bağımsız ve sürekli haklar | Yeni Hisse Senedi rüçhan hakkı kuponlarını (öncelikli alım hakkı) başkalarına satmaları durumu | |
Sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin KOMANDİTER ortaklarına ait ortaklık payları (adi komandit yok) | Kat mülkiyeti kütüğüne kayıtlı bağımsız bölümler | İtibari değeriyle alınmalıdır,nominal değeriyle alınırsaYENİ İKTİSAP sayılır. | |
İş ortaklıkları ile adi ortaklıklara aitortaklık payları | Maden İşletme hakkı Tapu Siciline kaydedilmediği sürece bu kapsamda değerlendirilmeyecektir. | Bedelsiz alınan hisse senetleri ile rüçhanhakkı kullanılmak suretiyle alınan hissesenetlerinde iktisap tarihi sahipolunulan eski hisse senetlerinin tarihi sayılacaktır. | |
Kooperatiflere aitortaklık payları | |||
Sermaye Piyasası Kanununa görekurulan yatırım ortaklıklarıHİSSE senetleri (yatırım fonlarının katılma belgeleri iştirak hissesi olarak kabul edilmemektedir.) |
İstisna satışın yapıldığı dönemde uygulanır. Satışın yapıldığı dönemde uygulanmasından kasıt satış kazancının %75’lik kısmının istisna koşullarının sağlanması halinde Kurumlar Vergisi’nden istisna olacağı, %25’lik kısmı üzerinden ise Kurumlar Vergisi hesaplamaları yapılacağıdır. Örneğin, 400.000 TL- istisna satış kazancımız olduğunu düşünelim;Bunun %75’i olan 300.000 TL 679 – Diğer Olağandışı Gelir ve Karlar hesabına ardından da 590- Dönem Net Karı hesabına aktarılır, ancak vergi %25’lik kısım olan 100.000 tl üzerinden hesaplanmalıdır. İstisnadan yararlanan kısım, satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar özel bir fon hesabında tutulacaktır.Fon hesabına alınma işlemi kazancın elde edildiği takvim yılını izleyen yıl başından başlayarak kazancın beyan edildiği tarihe kadar yapılması gerekmektedir. (3 seri No’lu K.V.G.T) Beyanname verme süresi geçilmemelidir. Muhasebe düzeni açısından yapılacak işlem izleyen dönem açılış fişinde satış kazancını 570 – Geçmiş Yıl Karlarına atmak ve satış kazancının istisnaya tekabül eden kısmını (yukarıdaki örnekte 300.000 TL; 570 – Geçmiş Yıl Karları hesabının borçlandırılması suretiyle 549 – Özel Fonlar hesabına aktarmaktır. Örneğin: 2015 yılında elde edilen kazanç 01.01.2016 tarihinden başlayarak mükellefin 2015 beyanını verdiği 25 Nisan 2016 tarihine dek fon hesabına alınmalıdır. Peki mükellef kurum 2015 yılında elde ettiği bu kazancı 2016 yılı başından başlayarak değil de 2015 yılında kaydetmek isterse ne yapmalıdır? Bu durumda elde edilen kazanç önce kanunen kabul edilmeyen gider olarak matraha ilave edilmeli sonra istisna olarak kurum kazancından düşülmelidir.İstisna satışın yapıldığı dönemde uygulanır. Satışın yapıldığı dönemde uygulanmasından kasıt satış kazancının %75’lik kısmının istisna koşullarının sağlanması halinde Kurumlar Vergisi’nden istisna olacağı, %25’lik kısmı üzerinden ise Kurumlar Vergisi hesaplamaları yapılacağıdır. Örneğin, 400.000 TL- istisna satış kazancımız olduğunu düşünelim;Bunun %75’i olan 300.000 TL 679 – Diğer Olağandışı Gelir ve Karlar hesabına ardından da 590- Dönem Net Karı hesabına aktarılır, ancak vergi %25’lik kısım olan 100.000 tl üzerinden hesaplanmalıdır. İstisnadan yararlanan kısım, satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar özel bir fon hesabında tutulacaktır.Fon hesabına alınma işlemi kazancın elde edildiği takvim yılını izleyen yıl başından başlayarak kazancın beyan edildiği tarihe kadar yapılması gerekmektedir. (3 seri No’lu K.V.G.T) Beyanname verme süresi geçilmemelidir. Muhasebe düzeni açısından yapılacak işlem izleyen dönem açılış fişinde satış kazancını 570 – Geçmiş Yıl Karlarına atmak ve satış kazancının istisnaya tekabül eden kısmını (yukarıdaki örnekte 300.000 TL; 570 – Geçmiş Yıl Karları hesabının borçlandırılması suretiyle 549 – Özel Fonlar hesabına aktarmaktır. Örneğin: 2015 yılında elde edilen kazanç 01.01.2016 tarihinden başlayarak mükellefin 2015 beyanını verdiği 25 Nisan 2016 tarihine dek fon hesabına alınmalıdır. Peki mükellef kurum 2015 yılında elde ettiği bu kazancı 2016 yılı başından başlayarak değil de 2015 yılında kaydetmek isterse ne yapmalıdır? Bu durumda elde edilen kazanç önce kanunen kabul edilmeyen gider olarak matraha ilave edilmeli sonra istisna olarak kurum kazancından düşülmelidir.
- taHSİLAT ŞARTI
- İŞLETMEDEN ÇEKİLMEMELİDİR (tıklayınız)
- BEDELSİZ İKTİSAP DURUMU
- DEVİR HALİ
- İSTİSNA DÜZENLEMELER VAR MIDIR ?
Satış bedeli, satışın yapıldığı yılı izleyen İKİNCİ TAKVİM YILI sonuna kadar tahsil edilmelidir. )
Tahsilat kural olarak nakit şeklinde olmalıdır. Nakit benzeri sayılan Tahvil, Bono, IMKB’de işlem gören hisse senetleri şeklinde de tahsilat yapılabilmesi mümkündür. Ancak bunların 2 yıl içerisinde nakde dönüştürülmesi zorunludur.
Satış kazancının satışın yapıldğı tarihi izleyen takvim yılı başından itibaren 5 YIL boyunca özel bir fon hesabında tutulması ve Fon hesabındaki kazancın sermayeye ilavesi dışında İŞLETMEDEN ÇEKİLMEMESİ gereklidir.
( sermayeye ilave dışında, çekilirse kar dağıtımı sayılacaktır.)
Bedelsiz olarak iktisap edilen hisse senetlerinde, hisse senetlerinin elde edilme tarihi olarak , sahip olunan ESKİ hisse senetlerinin elde edilme tarihi esas alınır .
Devir veya bölünme suretiyle devralınan taşınmaz, iştirak hisseleri, kurucu senetleri ve intifa senetleri ile rüçhan haklarının satışında 2 YILLIK sürenin hesabında devir olunan veya bölünen kurumda geçen süreler de dikkate alınır.
75%
Evet.. Taşınmazların kaynak kuruluşlarınca ”kira sertifikası” amacıyla VARLIK KİRALAMA şirketlerine satışı ile Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketlerine taşınmazların sözleşme sonunda geri alınması şartıyla satışından doğan kazançlar için % 100 UYGULANIR ve 2 TAM YIL ŞARTI ARANMAZ. (3.kişi ve kurumlara satılmamak koşulu ile)
Ancak Finansal Kiralama yoluyla elde edinilen taşınmazlarda bu şartlar aranmaktadır, 2 tam yıllık sürenin hesabında da başlangıç tarihi olarak taşınmazın kurum adına tescil edildiği tarih esas alınmaktadır. (Maliye İdaresinin görüşü bu doğrultudadır.)
KONUYLA İLGİLİ OLARAK ÖZELLİK ARZ EDEN DİĞER HUSUSLAR
- Taşınmaz ilgili kurum adına tapuya TESCİLLİ olmalıdır. (Satış Vaadi sözleşmesi ya da satışı öngörülen tescilsiz gayrimenkullerin tescil şartını ihlal ettiği tabiidir.) Ancak, İnşaat halindeki binanın aktifte bulundurma süresinin başlangıç tarihi olarak İNŞAATİN BİTTİĞİ TARİH esas alınacaktır.
- Bütünleyici parçalar istisnadan faydalanır, ancak eklentiler istisnadan faydalanamaz.
- Alımdaki ve satımdaki gaye istisnanın amacına uygun olmalıdır. Aksi halde istisnadan faydalanılamaz. Yani Al-Sat/Kazanç amacı olmamalıdır. Amaç firmaların mali bünyelerini güçlendirmektir..
- Bedelsiz Devir – Trampa, Temlik nakit girişi istisna kapsamında değerlendirlmemektedir. Ancak mevcut borçlar karşılığı rızaen / icra yoluyla satış ya da KAMULAŞTIRMA sayılacaktır. Çünkü finansman olanakları genişlemektedir.
- İstisna kapsamındaki değerlerin satışından kaynaklanan alacaklar için alınan faiz, komisyon vb. gelirler ile hesaplanan kur farkları, vade farkları istisna kazancın tespitinde dikkata alınmayacaktır. Satış bedelinin döviz üstünden belirlenmesi de bu durumu değiştirmeyecektir. Ancak, yabancı paraların ya da alacakların değerlemesinden kaynaklanan unsurlar vergi matrahının tespitinde gelir veya gider unsuru olarak dikkate alınacaktır. Giderlerle ilgili olarak da, İştirak hisseleri alımıyla ilgili finansman giderleri hariç olmak üzere, kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlara ilişkin giderlerin kanunen kabul edilmeyen gider olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.
- Grup şirketlerinin de ayrı tüzel kişiliği bulunduğundan istisnadan yararlanmasında herhangi bir engel bulunmamaktadır. ( Ancak işletmeye nakit girişi olması şarttır.)
- (5-1/e) uygulaması açısından tasfiye ve birleşme olursa hüküm ihlal edilmiş sayılır.
- Yapı Kooperatifleri belirli şartlar dahilinde Kurumlar Vergisi’nden muaf tutulmuşlardır. Muafiyet şartlarını ihlal eden kooperatifler açısından (5-1/e) maddesinde yer alan Taşınmaz Satış Kazancı İstisnası önem arz etmektedir. Kooperatiflerin amaçlarını gerçekleştirdikten sonra kalan fazla arsa veya konutu elden çıkarmaları halinde doğan kazanç istisnaya konu olabilmektedir.
- Holding şirketlerinin bu istisna karşısındaki durumu da özellik arz etmektedir. Holdingler esasen başka şirketlere iştirak etme amacıyla kurulmuş olan kuruluşlardır. Dolayısıyla iktisap olan iştirak hisselerinin istisnadan faydalanabilmesi için ticari amaçla iktisap edilmediğinin ispat edilmesi gerekmektedir. Taşınmazlar açısından bakıldığında, Holding şirketlerinin esas faaliyetinin taşınmaz ticareti olmaması nedeniyle taşınmaz satış kazancı istisnasından faydalanabilmeleri mümkün olacaktır.
- Grup şirketleri için istisna uygulaması mümkündür. Ancak, ekonomik açıdan şirketlere ilave sağlamayan işlemler istisna kapsamında yer almayacaktır.
- Sahip olunan arsanın kat karşılığı inşaat karşılığında devredilmesi bu istisnadan faydalanamaz. Burada bir malın başka bir malla değiştirilmesi söz konusu olup, mali bir iyileşmeden söz edilemez.